Bir mahkûmiyetten nasıl beraat çıktı | Sebastian Kurz’un geri dönüş yolu açıldı

Bir mahkûmiyetten nasıl beraat çıktı | Sebastian Kurz’un geri dönüş yolu açıldı

Sebastian Kurz, Avusturya’nın eski başbakanı, 2020 yılında parlamentodaki Ibiza Araştırma Komisyonu’nda yaptığı ifadeler nedeniyle “yalan beyanda bulunmak” suçlamasıyla yargılandı. Şubat 2024’te Viyana Ceza Mahkemesi tarafından sekiz ay ertelenmiş hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Kurz’un ÖBAG [Avusturya Devlet Varlıkları Yönetim Şirketi] Denetim Kurulu atamaları sürecindeki rolünü olduğundan daha az gösterdiğine hükmetti.  

Ancak Kurz, bu kararı temyize taşıdı. 26 Mayıs 2025’te [bugün] Viyana Yüksek Mahkemesi, önceki mahkûmiyet kararını bozarak Kurz’un beraatine hükmetti. Mahkeme, yalan beyanda bulunulduğuna dair yeterli kanıtın olmadığını belirtti.

Öte yandan, Kurz’un eski kabine şefi Bernhard Bonelli, aynı soruşturma kapsamında yalan beyanda bulunmaktan suçlu bulundu ve altı ay ertelenmiş hapis cezasına çarptırıldı. Bonelli’nin cezası temyiz mahkemesi tarafından onandı.

Bir mahkûmiyetten nasıl beraat çıktı

Viyana Yüksek Eyalet Mahkemesi [OLG], davayı tersine çevirdi: Sebastian Kurz hakkındaki mahkûmiyet kararını bozdu. Ancak Bernhard Bonelli hakkındaki karar onandı.

Pazartesi günü Adalet Sarayı’nda pek çok gözlemci, kararın mahkûmiyet yönünde çıkacağına kesin gözüyle bakıyordu. Sebastian Kurz’a, parlamentodaki Ibiza Araştırma Komisyonu’nda yalan beyanda bulunduğu gerekçesiyle verilen sekiz aylık ertelenmiş hapis cezasının, temyiz incelemesinden de geçeceği düşünülüyordu. Ama mahkemelerde hiçbir şey kesin değildir.

OLG Viyana’daki üç hâkimli daire [Başkan: Werner Röggla], ilk derece hâkimi Michael Radasztics’in [Viyana Ceza Mahkemesi] mahkûmiyet kararını oldukça rahat bir biçimde rafa kaldırdı. Bu durum uzun süre tartışmalara yol açacağa benziyor.

Peki, nasıl olur da aynı ifadeyi iki mahkeme bu kadar farklı değerlendirebilir? Üstelik bu ifade, doğruyu söyleme yükümlülüğü altındaki bir kişiye aitse?

Aslında mesele o kadar da karmaşık değil. Kurz, 24 Haziran 2020 tarihinde, ÖBAG [Avusturya Devlet Varlık Fonu] denetim kurulu atamalarıyla ilgili olarak araştırma komisyonuna ifade verdi. Neos partisi, Kurz’un sürece dâhil olup olmadığını sordu. Kurz “Evet” diyerek yanıt verdi ve ardından genel olarak bu tür atamaların nasıl gerçekleştiğini anlattı.

Kurz aslında sürece dâhil olmuştu

Ancak ellerde bazı yazışmalar vardı – örneğin dönemin Kurz’a yakın ismi Thomas Schmid’e ait olanlar. Bu yazışmalara göre, Kurz sürece gerçekten müdahil olmuştu. İlk derece hâkimi, Kurz’un genel ifadeyle önemli detayları gizlediğini ve bu sebeple bilerek eksik beyanda bulunduğunu belirterek, bunu cezai anlamda yanlış ifade olarak değerlendirdi. Diğer suçlamalardan ise şüpheden sanık yararlanır ilkesine göre vazgeçildi. İlk karar dengeli ve düşünülmüş görünüyordu. Ancak OLG meseleye daha biçimsel yaklaştı: Kurz, ÖBAG atamaları sürecine dahil olup olmadığı sorusunu sonuçta dürüstçe “evet” diyerek yanıtlamıştı.

OLG’nin bu kararında savunma avukatı Otto Dietrich’in işaret ettiği hususlar etkili oldu: Ceza hukuku alanında tanınmış avukat Dietrich, Neos milletvekillerinin soru sorma süresinin dolduğunu ve bu nedenle detaylı takip sorularının yöneltilmediğini belirtti. Parlamento tutanakları bunu doğruluyor: İki saat sonra yeniden söz sırası Neos’a geçtiğinde, önceki konunun tam da kaldığı yerden devam ettirilmediği görülüyor. OLG’ye göre bu durum Kurz’un suçu değil. Eski başbakanın önceki soruları hatırlayıp kendi kendine anlatımını sürdürmesi gibi bir yükümlülüğü bulunmuyordu.

“Yüz milyon yıl düşünsem aklıma gelmezdi”

Kurz da karar öncesinde yaptığı son açıklamada tam da bu noktaya değindi: “Yüz milyon yıl düşünsem bile” daha önce sorulmuş olan bir şeyi kendiliğinden açıklamayı aklına getirmeyeceğini söyledi. İlk derece mahkemesinin, kendisini eksik beyanda bulunduğu gerekçesiyle mahkûm ettiğini ve bunun adil olmadığını dile getirdi.

OLG heyetinin başkanı durumu şöyle özetledi: Falschaussage [yalan ifade] suçunun objektif unsurları dahi oluşmamıştır. Bu nedenle Kurz’un böyle bir suçu kast edip etmediği, yani “yalan söyleme niyeti” değerlendirmesine dahi gerek kalmamıştır.

Sebastian Kurz için duruşma günü daha iyi geçemezdi. Kararın açıklanmasının ardından rahatlamış bir şekilde adliye önünde kameralar ve fotoğrafçılarla dolu kalabalığın karşısına çıktı ve adalet tanrıçası Justitia heykelinin önünde, yıllarca haksız yere suçlandığını söyledi. Artık bu suçlamaların çöktüğünü belirtti. Son olarak, ailesinin yanına gideceğini ve bu günlerde ikinci kez baba olduğunu belirtti.

Bonelli hakkında mahkûmiyet onandı

Günün trajik ismi, Kurz’un eski kabine şefi ve birlikte yargılandığı Bernhard Bonelli oldu. Bonelli hakkında, 27 Ocak 2021’deki ifade sırasında yalan söylediği gerekçesiyle verilen altı aylık ertelenmiş hapis cezası onandı ve kesinleşti. Bonelli’nin durumu farklıydı. Ona yöneltilen suçlama, ifade sırasında bir şeyleri atlamak değil, doğrudan yanlış beyanda bulunmaktı. Özellikle Kurz’un iş insanı Siegfried Wolf’u ÖBAG denetim kurulu başkanı olarak isteyip istemediğini bilmediğini söylemişti. Ancak yazışmalar bunun aksini gösteriyor. OLG de Bonelli’nin “hatırlamıyorum” savunmasına inanmadı: “Bu kadar merkezi bir konu unutulmaz.”

Sonuç olarak bu beraat kararı, Kurz’un siyasi kariyerine olası bir dönüş için engelleri kaldırmış gibi görünüyor. Ancak, kamuoyunun bu konuda nasıl bir tutum sergileyeceği ilerleyen zamanlarda netlik kazanacaktır.

Sebastian Kurz, 2021 yılında başka bir yolsuzluk soruşturması nedeniyle başbakanlık görevinden istifa etmişti. Siyasetten ayrıldıktan sonra iş dünyasında faaliyet göstermeye başladı.

Bu gelişmeler, Avusturya siyasetinde önemli yankılar uyandırdı ve Kurz’un gelecekteki rolü konusunda çeşitli spekülasyonlara yol açmış durumda… | ©DerVirgül

Yayınlama: 26.05.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.