Avusturya’da Bir Milyon İşçi Risk Grubunda

Sıradan bir insanın bağışıklık sistemi sağlıklı çalışıyorsa, korona virüsünün onu öldürme riski çok azdır. Ancak, kronik bir hastalığı var ise, korona virüsü onun için kaçınılmaz bir son olur…  ♦ Avusturya’da, Dünya Sağlık Örgütü tanımına uyan bir milyon işçi risk grubunda. Korona virüsüne karşı korunaksız bir milyon işçi.  30 Mart’ta hükümet, özellikle daha önce hastalığı olan […]

Sıradan bir insanın bağışıklık sistemi sağlıklı çalışıyorsa, korona virüsünün onu öldürme riski çok azdır.

Ancak, kronik bir hastalığı var ise, korona virüsü onun için kaçınılmaz bir son olur… 

Avusturya’da, Dünya Sağlık Örgütü tanımına uyan bir milyon işçi risk grubunda.

Korona virüsüne karşı korunaksız bir milyon işçi. 

30 Mart’ta hükümet, özellikle daha önce hastalığı olan risk gruplarından işçilere sahip çıkacağını açıkladı. 

Ama bu güne kadar halen bir adım atılmadı.  

Tüm gözler, hazineden dağıtılmak için oluşturulan 38 milyar Euro’luk bütçenin; kime nasıl verileceğine çevrilmiş durumda.  

Sağlık unutuldu…

 

Sağlık demişken, Hükümetin Sağlık Bakanı Rudolf Anschober’in risk grupları konusundaki prosedürü aklıma geldi.  

Bu arada, Anschober Yeşiller Partisi’nden… 

Bakan, risk gruplarına giren işçilere sahip çıkılacağını taaddüt etmişti.  

Yirmi bir gün olmasına rağmen, korona virüsünün açık hedefinde bulunan risk grubundaki işçiler için bir önlem alınmadı. 

 

İşverenlerin bu kriz sürecinde, bir şey istemesi durumunda, hükümet hemen reaksiyon göstererek ve birkaç saat içinde çok şey uygulamaya sokacak kadar kabiliyetli.  

İşçileri korumak söz konusu olduğunda, kararsız ve tereddüt edebilecek kadar vicdansız. 

Her gün yüzlerce soru geliyor, İşçi Odalarına, sendikalara:  

‘’Ben bir diyabetikim, risk grubuna giriyor muyum?’’ 

“Kocamın ciddi bir akciğer hastalığı var, enfeksiyon riskini olabildiğince düşük tutmak için çalışmaktan muaf tutula bilinir mi?’’ 

İnsanların virüs kapmaktan değil, ölmekten korktukları için yazdıkları yüzlerce soru bulunmakta, işçi temsilcilerinde.  

Ancak, işçi temsilcileri onlara yanıt veremiyor.

Çünkü hükümet risk grubundaki işçiler için net bir uygulama gündeme getirmedi.  

Hükümet üretime, ne pahasına olursa olsun devam edilmesini istemekte.

İşçiler çalışmak zorunda… 

Zira, koronanın ardı, ekonomik kriz.

Ekonomik krizin sonu erken seçim… 

Erken seçim ise, kahramanca korona sürecini yönettiğini düşündüğümüz hükümetin iktidardan düşmesi anlamına gelmektedir.  

Başbakan, ‘’her Avusturyalının bir tanıdığı koronadan ölecek’’ gibi bir devre arası açıklaması yaptı.  

Ardından, ‘’bu fırtına öncesi sessizlik’’ dedi.  

Ama bütün bu öngörülerde bulunan Başbakanın Hükümeti; Salgının kontrollü bir şekilde sürdüğü algısını kamuoyunda yaratıp, üretimi durdurmadan ve kısa vadeli tedbirlerle yola devam etti.   

Bu yöntemle daha fazla vatandaşın yaşamını yitirmesi kaçınılmaz olabilir-di. 

Hükümet politikacıları, insan hayatını ön planda tuttukları imajı ile, işsizliğin artması başta olmak üzere, ekonomik tabloyu çok bozdukları algısına, aslında insan hayatını tercih edebileceklerini bizlere göstermiştir.  

Bu kanıya, şu an üretimde yer alan bir milyon risk grubunda ki işçiyi görünce düşmemek mümkün değil…  

Yayınlama: 21.04.2020
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.