Avusturya’da Solcu Olan Türkiyeliler Ve Oportünist SPÖ

Avusturya genel seçimlerine sayılı günler kala, siyasi partiler seçim kampanyalarına başladılar. Azımsanmayacak kadar seçmene sahip olan Türkiye göçmenlerini, siyasi partiler çeşitli taktiklerle saflarına çekmeye çalıştığı görülmekte. Avusturya’da yaşayan Avusturya vatandaşı olmuş Türkiyeliler, öteden beri kendisine Sosyal Demokrat Parti’yi (SPÖ) yakın görmüş ve tercihini bu yönlü yapmıştır. SPÖ’nün yabancılar üzerindeki etkisini, Yeşiller Partisi kırmış olsa da, […]

Avusturya genel seçimlerine sayılı günler kala, siyasi partiler seçim kampanyalarına başladılar. Azımsanmayacak kadar seçmene sahip olan Türkiye göçmenlerini, siyasi partiler çeşitli taktiklerle saflarına çekmeye çalıştığı görülmekte.

Avusturya’da yaşayan Avusturya vatandaşı olmuş Türkiyeliler, öteden beri kendisine Sosyal Demokrat Parti’yi (SPÖ) yakın görmüş ve tercihini bu yönlü yapmıştır. SPÖ’nün yabancılar üzerindeki etkisini, Yeşiller Partisi kırmış olsa da, çoğunluk yine SPÖ’de karar kılmaktadır.

Durum böyle olunca, SPÖ, Türkiyeliler arasından siyasetle uğraşan kişileri listelerden aday göstererek, Türkiyelilere verdiğiniz oy boşa gitmiyor mesajı veriyor.

Tamda burada, SPÖ’nün ideolojik anlamda ne kadar oportünist bir yaklaşım sergilediğini görüyoruz. Zira SPÖ, Türkiyelileri bir bütün oy potansiyeli olarak görüyor, onların arasında oluşmuş siyasal ve kültürel farklılıkları hiçe sayıyor. Bu perspektifle yola çıkan SPÖ için, listesinden aday olarak gösterdiği kişinin sosyal demokrat değerlere ve karaktere sahip olup olmadığının hiçbir önemi kalmıyor. SPÖ’nün tek derdi, bir potansiyel olan Türkiyeli seçmenin- her ne koşulda olursa olsun, oylarını almak.

Pratik yaşamında, sosyal demokrasiyle hiçbir alakası olmayan ve hatta ırkçı olan kişileri, SPÖ siyasi alanda palazlandırıyor, bizlere demokratmış gibi sunuyor. Oysa bizler çok iyi biliyoruz ki, bu kişiler Türkiye bağlantılarında muhafazakar partileri desteklemekte. Ayrıca bu partilerin Avusturya uzantılarıyla ilişki içerisindedirler.

SPÖ saflarında yer alan bu siyasetçiler, parti aday listelerinde yer alabilmek için, partinin içine dönük tartışmalarında Türkiye Cumhurbaşkanına ‘’diktatör’’ diyebilmekte, Türkiyeliler arasında ise, ‘Erdoğancı’ olarak boy göstermektedirler.

-AK Parti Avusturya yapılanması, Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) yöneticilerinden öğrendiğim kadarıyla, önümüzdeki seçimlerde, UID, Türkiye seçimleri kapsamında Avusturya’da yürüttükleri seçim çalışmasının aynısını, Avusturya seçimlerinde de aynı gayretle yürütecekler. UID, açıktan isim vererek bir partiyi işaret etmeyecek, lakin SPÖ’nün desteklenmesini sağlayacak. UID Avusturya’nın böyle bir çalışma yürüteceğinden, yani Türkiyelileri Avusturya seçimlerinde sandığa götürme çalışması yürüteceğinden, SPÖ habersiz olamaz.

UID Avusturya’nın bu yönlü çalışmasını, SPÖ’nün Türkiyeli olsun da isterse ırkçı olsun anlayışını bilen çıkarcı siyasetçiler, her iki tarafı da kullanarak, Türkiyelilerin oyları sayesinde kariyer yapacaklar.

Peki nasıl oluyor da, sağ ve muhafazakar görüşlü Türkiyeliler, sol – sosyalist partilere oy verebiliyor?

Avusturya’da yaşayan Türkiyelilerin sol-sosyalist hatta komünist partilere oy vermelerinin nedeni, sol eksenli partilerin farklı kimliklere sağcı-muhafazakar partilerden daha iyi davranıyor olmasıdır. Burada farklı kimlik kapsamına Türkiyeliler girmekte.

Bu durumda, Avusturya’da ezilmemek için sol partilere oy veren Türkiyeli azınlık, kendi ülkesinde ezmek için sağ partiye oy veriyor konumuna düşmektedir.

Bir çok okurumuzun bize yönelttiği; Avusturya’da solcu-Türkiye’de sağcı, nasıl olunur? Sorusunu da yanıtlamış olmakla birlikte, soruyu daha somut adımlarla ele alırsak, AK Parti’nin Avusturya’daki karşılığı, (tam olarak olmasa da), Halk Partisi (ÖVP), MHP’nin karşılığı ise Özgürlük Partisi (FPÖ) dür. Bu durumda, MHP geleneğinden gelen veya o partinin görüşünü savunan biri, FPÖ’ye oy vermesi gerekmektedir. Bu perspektiften bakıldığında mantıklı olan da budur. Lakin, ideolojik anlamda bakıldığında saçma bir davranış olacaktır. Zira sağ görüşün evrensel değerleri yoktur. Yani milliyetçilikler ve muhafazakarlıklar evrensel değildir. Evrensel olan sadece sol görüştür.

Avusturya’da yaşayan Türkiyeliler, Avusturya seçimlerine daha önce bakmadığı ‘sınıf perspektifinden’ yaklaşmakta. Göçmenlerin yaşam koşulları, işçi hakları, yabancı hakları gibi konularda sol partiler daha üretken ve çözüm merkezli siyaset üretmekte. Bu da göçmenlerin sol partileri tercihine neden olmakta.

Sonuç olarak;  Avusturya’daki Türkiyeliler çıkarlarına göre oy kullanıyorlar. Bu durum demokrasilerde olağan bir davranıştır.

‘Türkiye’de sağcı- Avusturya’da solcu’ olunmasının literatürdeki adı ise,  Türkiyelilerin Avusturya’da ideolojik, Türkiye’de ise, ‘milleti hakime’ konumunun verdiği psikolojik etkilerden dolayı, gelenekçi davranmaktır.

Yayınlama: 09.08.2019
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.