Bir Garip Ülke | Eğitim Seviyesi Yüksek – Aşı Oranı Düşük

Avusturya’da aşı karşıtlığı üzerine halihazırda yürütülen araştırmaya göre aşıya en çok karşı olanlar daha az eğitimli ve 25-34 yaş aralığında olanlar.  Ülkenin sağlık sistemi ve politik kurumlarına olan güven oranın yüksek olması bile, aşı karşıtlığının kısa sürede ülkede yaygınlaşarak, pasif bir direnişe geçmesini engelleyemedi.  Diğer yandan, aşı karşıtlığının Covid-19 pandemisinden önce de yer yer kendisini […]

Avusturya’da aşı karşıtlığı üzerine halihazırda yürütülen araştırmaya göre aşıya en çok karşı olanlar daha az eğitimli ve 25-34 yaş aralığında olanlar. 

Ülkenin sağlık sistemi ve politik kurumlarına olan güven oranın yüksek olması bile, aşı karşıtlığının kısa sürede ülkede yaygınlaşarak, pasif bir direnişe geçmesini engelleyemedi. 

Diğer yandan, aşı karşıtlığının Covid-19 pandemisinden önce de yer yer kendisini gösterdiği biliniyordu. 

Zira Avusturya’da pandemi öncesinde grip aşısı (ücretli) yaptıranların oranı yılda yüzde 10’u geçmiyordu. 

Ülkede en çok vurulan aşı ise kene (Zecke) aşısıdır. 

Avusturya’da öldürücü kenelerin var olması, kene aşısına olan rağbeti artırarak, belirli tarihlerde ortalama yüzde 60 ila 80 arasında bir aşılama oranına eriştiği görülmekte. 

Araştırma sonuçları Avusturya’da aşı karşıtlığının pandemi öncesinde de var olduğunu gösteriyor. 

Avusturya’da çok dillendirilmeyen ve kamuoyuna medya tarafından taşınmayan kökten dinci eğilimler, aşı karşıtlığını pandemiden önce de yaptıkları biliniyordu. 

Devletin resmi olarak tanıdığı kilise çevrelerinden bağımsız hareket eden bu cemaatler, özellikle aşırı sağ gruplar üzerinde ekin bir rol oynuyor. 

Korona yönetmeliği karşıtlığı ile siyasi bir zemine oturtulan aşı ve Korona inkarcılığı, Korona krizinden ekonomik ve sosyal anlamda olumsuz etkilenen sıradan insanları da etrafına toplamayı başarmıştır. 

Bu anlamda, zaten yüzde 15’inin genel olarak aşı karşıtı olduğu Avusturya’da, toplumun yüzde 25’i ise aşıya ne karşı ne de aşıyı destekliyor.  

Yani Avusturya’da toplumun sadece yüzde 60’ının aşılara olan güveninin yüksek olduğunu söyleyebiliriz – zaten onlarda aşı oldular. 

Ancak uzmanların verdiği bilgiler ışığında, sürü bağışıklığının sağlanması için toplumda en az yüzde 90 oranında bağışıklık olması gerektiğini düşünürsek, Avusturya için tablo hiç iç açıcı sayılmaz – buda ülkeyi yöneten siyasilerin telaşından anlaşılmakta tır.

Uzmanlar ve siyasiler, kimlerin neden aşı karşıtı olduğunu araştırmalarının arkasında yatan gerçek, tespit edilecek kesime göre ikna politikaları üretmek ve aşı olmaya razı olmalarını sağlamaktır. 

Ülkenin çoğunlukta olan yaşlı nesil, salgın yüzünden ölüm oranlarının yüksek olduğu dönemlerden geçtikleri için aşının hayat kurtarıcı etkilerine inanmış ve neredeyse tamamı aşılanmıştır. 

Avusturya devletinin aşıya ikna etmekte izlemek istediği yol, aşının hayat kurtardığına inandırmak. Ancak bu şekilde komplo teorisyenlerini, kökten dinci ve aşırı sağ ajitasyon ve propagandalarını boşa çıkartabileceğine inanıyor.  

Uzmanların eğitim seviyesine göre aşılanma grafiği çizmesi, Avusturya’nın eğitim seviyesiyle çelişiyor olması da bir başka soruyu beraberinde getiriyor. 

Zira yaptığım araştırmada, Avusturya’da okuma oranı çizelgesi, aşılanma oranına göre çok farklı bir şekil almakta. 

Avusturya’da okuma – yazma oranı yüzde 99, 1365 yılında açılan Viyana Üniversitesi ’de dahil olmak üzere, ülkenin üniversitelerinin, kalitesi ve eğitimlerindeki yüksek standart tüm dünyaca kabul edilmekte. 

Avusturya üniversiteleri dünyanın en iyi üniversiteleri arasında gösterilmektedir. Bir karşılaştırma yapmamız gerekecek olursa, dünyanın en iyi üniversiteleri sıralamasında Türkiye’nin ODTÜ 467 sırada yer alırken, Viyana Üniversitesi 216, Viyana Teknik Üniversitesi 360’ıncı sırada yer almakta. 

Ayrıca ülkedeki üniversiteler dünyanın en düşük ücretli üniversiteleri arasındadır, yıllık harç ücreti 380 – 760 Euro’dur.

Nüfusunun dokuz milyona yaklaşan ülkede bir milyondan fazla üniversite ve bir o kadar yüksek okul, 140 Bin akademisyen, 1.2 Milyon Matura, 650 Bin Yüksek Meslek, 500 Bin Lise, Bir Milyon Meslek Ortaokulu, 2.3 Milyon Çıraklık Okulu mezunu olan bir ülkede, aşı oranının yüzde 60’larda kalması düşündürücü. 

Geniş kesimlerin ileri sürdüğü gibi, aşı olmamayı eğitim seviyesine indirgersek, sanıyorum bu Avusturya’da pek geçerli değil gibi. 

Bütün bunların ışığında, hükümetin nasıl bir yol izleyerek aşı oranını yükselteceği de merakla beklenmekte…

Yayınlama: 04.09.2021
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.