Kefenin Önüne Gecen Başörtüsü

İnsanın doğumu da, ölümü de; önceden bilinen bir gerçek olsa da, insanın bir reaksiyon göstermesine neden olur. Acı da, bir reaksiyon değil midir? Her ne kadar doğal bir şey desek de, değildir işte. Doğum; sonu mutlu biten bir zor, ölüm ise; içerimizde bir alanın boşalması ve hiçbir şeyin orayı dolduramamasının verdiği acıdır. Her ölüm erken, […]

İnsanın doğumu da, ölümü de; önceden bilinen bir gerçek olsa da, insanın bir reaksiyon göstermesine neden olur.

Acı da, bir reaksiyon değil midir?

Her ne kadar doğal bir şey desek de, değildir işte.

Doğum; sonu mutlu biten bir zor, ölüm ise; içerimizde bir alanın boşalması ve hiçbir şeyin orayı dolduramamasının verdiği acıdır.

Her ölüm erken, her ölüm acıdır!

Bu genel bir söylemdir, gerçek ise hiç öyle değildir…

İki çocuğuyla birlikte öldürülen-ölüme, her ölüm acıdır demek biraz hafif kalır.

İki çocuk annesiyle birlikte, babaları tarafından katledildi.

Gönül isterdi ki, günlerce medyada çıkan haberler de, kadın cinayetlerini, çocuk cinayetlerini engellemeye yönelik eğitici, bilir kişilerin yazıları yayınlansın. Belki bir tane katilin doğuşu engellenebilirdi.

Başörtüsünün siyasal etkisi, acının beyaz yüzü olan kefenin önüne geçti. Kavgalar edildi, lanetler okundu, taraflar arasında kalan anne ve çocuklar, her gün dillendirilerek unutuldu, unutturuldu. Çünkü amaç onları anmak değildi.

Kendimizi, eşi tarafından iki çocuğuyla birlikte bıçaklanarak öldürülen annenin yerine koyabilir miyiz?

Onun bir yerlerden bizlere baktığı varsayımından yola çıkarak, ne düşündüğünü dile getirebilir miyiz?

 

Evet; ‘’Benim adım çocuklarıyla birlikte katledilen ‘’kadın’’ anne…

Binlerce kadın gibi bende bir erkek tarafından öldürüldüm.

Böyle bir ölüm tasarlamamıştım.

Dönüp aileme baktım bir an, sevgileri üstümden hiç eksik olmamıştı.

Ben ve çocuklarım öldürüldük!

Artık Ağıtların içindeyiz.

Sesler ve seslenişler var ardımız sıra, ama yalnızlar.

Başka yerde, başka kişilerin seslenişlerini duyuyorum, ama yalnız değiller.

Çirkinler, hoyratlar…

Benim ve yavrularımın öldürülmesi üzerinden, çıkar savaşları yapıyorlar.

Bizim katledilmemizi fırsata çevirip, birbirlerini katletmek istiyorlar.

Bizi unuttular…

Kendi kavgalarını yapıyorlar…

Ama her fırsatta, bizi tekrardan katlediyorlar.

Başörtüsü nasıl oldu da, bizim giydiğimiz kefenin önüne geçti?

İşte bunu hiç anlamadım.

Durun ve kendinize bir şey söyleyin artık!

Hiç birinizi tanımıyorum.

Birbirinizle olan sorunuzu bilmiyorum.

Kavganızı bizim üzerimizden yaptığınızı görüyorum… Yapmayın…’’

 

– Evet bizlerde görüyoruz…

Başkalarının adına utanıyoruz…

Yayınlama: 05.11.2019
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.