Yeni Yıl Bir Sürecin Bitimi Değil, Sürece Virgül Koymaktır

Antik Roma’dan Sümer’lere, Mısır’dan, Babil’e, Hititlilerden, Friglere kadar yeni yıl daima törenler ve şenliklerle kutlandı. Milattan önce, Yeni Yıl kutlaması tarımsal ve astronomik olaylarla ilişkiliydi. Nil nehri, fırtına ve bereket tanrıları, ana tanrıçalar bu kutlamaların baş kahramanları oldu.  Kiminde eşit miktarda güneş ışığı ve karanlıkla birlikte Mart ayının son günü – yeni bir yılın başlangıcının […]

Antik Roma’dan Sümer’lere, Mısır’dan, Babil’e, Hititlilerden, Friglere kadar yeni yıl daima törenler ve şenliklerle kutlandı.

Milattan önce, Yeni Yıl kutlaması tarımsal ve astronomik olaylarla ilişkiliydi.

Nil nehri, fırtına ve bereket tanrıları, ana tanrıçalar bu kutlamaların baş kahramanları oldu. 
Kiminde eşit miktarda güneş ışığı ve karanlıkla birlikte Mart ayının son günü – yeni bir yılın başlangıcının habercisiydi ve doğal dünyanın yeni doğuşunu temsil etmekteydi.

Kiminde ise, yazın bitip hasadın kaldırılmasıyla başladı. 

Tarihteki en eski Yeni Yıl kutlaması, yaklaşık 4,000 yıl öncesine eski Babil’e dayanıyor.

Romalılarda ise, ilkbahar ekinoksundaki her yeni yıl başlangıcıyla birlikte 10 ay ve 304 günden oluşurdu.

Mısır’da, yeni yıl Nil’in yıllık taşkınıyla başlardı.

Bu da Akyıldız’ın yükseldiği ana denk gelirdi. 

Fenikeliler ve Farslılar yeni yıla bahar ekinoksuyla başlarken, Yunanlılar yeni yılı kış gün dönümünde kutlarlardı. 

Çin Yeni Yılı’nın ilk günü ise, kış gün dönümünden sonraki ikinci yeni ayla birlikte gerçekleşirdi.

Orta çağa gelindiğinde,  Avrupa’da, Yeni Yıl kutlamaları putperest ve hristiyanlığa uygun olmayan bir şey olarak görüldü.

M.S 567’de Council of Tours, 1 Ocak’ın yeni yılın başlangıcı olarak görülmesini yasaklayıp bunun yerine 25 Aralık ya da 25 Mart, Beşaret (Meryemana)Bayramı gibi daha çok dini önem taşıyan günleri getirdi.

Miladi takvimi benimseyen günümüz ülkelerinde ise aralık ayının son gecesi yeni yılın da başı sayılır oldu.

Tarih boyunca yeni yıl kutlamalarının ortak noktası, bir dönüm noktasına olan ihtiyacı işaret eder. 

Yeni yıl bir sürecin bitimi değil, var olan sürece virgül koymaktır. 

İçinde bulunulan zamanın, kendisini tekrar etmemesi, yapılabilecek tüm şeylerin matematiksel bir boyut kazanması ve şeyler üzerinde yapılacak değişikliklere zamansal bir başlama hedefidir.

Günümüzde, devletler, şirketler, aileler ve hatta bireyler, bu takvim ekseni içerisinde, kendilerini belirli hedeflere kanalize eder ve planlarını buna göre yaparlar. 

Diğer yandan, yıl başı, soyut istemlerin, umutların ve beklentilerinde yıl dönümüdür. 

Yeni yıldan bekleti içerisine girilmesi, miladi takvim öncesi, doğa olayları üzerine yapılan hesaplarla var sayılan yıl dönümlerinden miras kalmıştır.

Zira, doğa olaylarının sonucunda kabul gören yıl dönümleri, toprağın veya hava şartlarının verimliliği üzerine uygulanmış yıl başlarıdır. 

Kimi zaman insanın harekete geçmesi, karar vermesi-uygulaması gibi durumlara bir vesile aradığı düşünüldüğünde, yıl başı bir çok şeyin vesilesi olarak karşımıza çıkmıştır.

Diğer yandan, yılbaşı  büyük bir eğlence sektörünün geçim kaynağı, geniş kitlelerin sokaklarda ortak kutlama aracına dönüşmüştür. 

Öyle yada böyle, yıl başı karşı konulmaz cazibesiyle, şu günlerde tekrardan tekerrür etmekte.

Bu tekerrür, bir yıl boyunca yaşam mücadelesi veren insanlara, nefes alma, eğlence ve alınan hediyelerle kendilerini önemli hissetme fırsatıda tanımakta.

Her ne kadar tüketim çılgınlığının pencesine düşmüşte olsa, yıl başı gibi özel günlerin varlığı, toplumun psikolojisinde olumlu etkiler sağladığı görülmektedir. 

Somut olarak çok şeylerin değişmeyeceği yeni yılda, huzurlu günler dileğiyle,,, Nice Yıllara…

Yayınlama: 25.12.2019
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.