Evet Hepimiz ‘Aynı Gemideyiz’ Ama Biz Kazan dairesinde Gidiyoruz

Yeni Türkiye- eski Türkiye, milli-gayrı milli tartışmaları üzerinden, yoğunlaştırılmış merkeziyetçi bir rejim inşası sürecinde patlak veren Türk Lirasının uluslar arası alış-veriş platformlarında süratle değer kaybetmesi, yeni bir ekonomik krizin işaretlerini vermekte.

Ankara iktidarı son zamanlarda rehine alışverişlerine kendisini çok kaptırmış olacak ki, rahip olayında da aynı yolla bir şeyler elde etmenin hesabını yaptı.

-Türkiye kökenli Alman gazeteci üzerinden yapılan pazarlıklar ve bir gece ajan dediği gazetecinin serbest bırakılması.

Kimseler Türk yargısından bu denli hızlı olma ihtimali beklemediği için, şaşırmıştık.

-Keza, Yunan iki askerinin yanlışlıkla Türkiye sınırları içerisine girmesi, uzun bir süre yargılanmaları ve geçtiğimiz günlerde ansızın serbest bırakılması.

Sınırı bariz bir şekilde yanlışlıkla geçtikleri görünen sıradan askerlerin, ne karşılığında geri verildiği ünümüzdeki günlerde anlaşılacaktır.

Ve papaz meselesi

İsrail tarafından tutuklanan, Türk vatandaşı bir kadının serbest bırakılması olayıyla da anılan rahip, Amerika tarafından takas yapıldığı sanılmış.

Siyasi kulislerde çıkan dedikodulara göre, ABD İsrail’den Türk vatandaşı kadının serbest bırakılmasını isteyecek, Ankara’da rahibi serbest bırakacaktı.

Ankara’nın iddialarına göre rahip, rahip değil.

O bir ajan!

Olabilirde.

Buraya kadar her şey normal de sayılabilir.

Sıradan bir vatandaş olarak merak ettiğim şey,

Yeni Türkiye, güçlü Türkiye söylemleri ve beraber yürüdüğümüz yollar, beraber geçtiğimiz köprüler, beraber uçtuğumuz helikopterler, beraber IMF’ye verdiğimiz borçlar, beraber azalttığımız cari açıklar vs.. gibi yeni Türkiye’nin başarılarını nasıl olurda atılan bir twitt alt üst edebildi?

Bir sabah uyandık, lirayı pul değerine çevirmişler.

Güçlü Türkiye söylemi, ‘kumdan yapılmış bir kalemiydi?’

Dünya lideri olarak sunulan ‘Başkan’, doların yükselişi karşısında, ‘Allah’ımız var’ diyerek, baş edemediği sorunları Allah’a mı havale ediyordu?

Yoksa bütün bunlar da, Büyük Türkiye söyleminin birer parçası mıydı?

Ankara tutanaksız ekonomi politikalarıyla, elinde bulunan parayı betona gömmüş, betonda bu gün geri dönüşüm sağlamamaktadır.

“Bu asil millete”, “kriz miriz vız gelir”, “gavur parası”nı pula çevirmek için döviz bürolarının kapısında kuyruklar oluşturmaktan kaçınmaz, olmadı dövizi yakar.

Gerektiğinde soğan ekmek yer devletinin, özellikle de onun başkanının arkasında sıraya durur diye düşünülmektedir!

Kısmen de böyledir.

Her zaman olduğu gibi, ekonomik anlamda son zamanlarda yaşanan gelişmelerin suçlusu, AK Parti dışında herkestir.

‘’Aynı gemideyiz’’ Batarsak beraber batarız!

Aynı gemideyiz dayatması, bir gecede anti-emperyalist olunması, cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir siyasi manevra olarak değerlendirilmelidir.

Emperyalist ülkelerin ekonomik yaptırımları ve ayak oyunları, bizim ekonomimizdeki sağlamlığımızı acı bir şekilde test etmemize neden olmuştur.

Evet hepimiz aynı gemideyiz!

Hepimiz aynı gemideyiz …de, biz kazan dairesinde gidiyoruz!

Gemi su almaya başladığında Filikalara atlayıp gemiyi terk edecek olanlar, gemide filikalara en yakın kamaralarda lüks içinde yaşayanlar olacaktır.