Tam da yerinde “Virgül”

Yeni bir ben, yeni bir sen, yeni bir yıl ve tam da yerinde VİRGÜL

Bir, iki, üç… yedi, sekiz… Günler, iyisiyle kötüsüyle geçmiş, geçerken de izler bırakmış haliyle.

Kimi günler tebessüm dolu iken; kimisi öfke, kimisi gerginlik ve stres ile kimisi de bol kahkahalarla dolu dolu geçmiş.

Duruşuyla, fikirleriyle dik gazetem hiç değişmemiş oysa.

“Haber zaten tarafsıza, haberdir, sandığın taraf değiliz” sloganlarıyla özdeşleşmiş, kıpkırmızı, enerji dolu virgül; duruşundan taviz vermeden açmış kollarını okuyucularına.

Emek varsa başarı neden olmasın diyorum. Geçen haftalarda editörümüzün bir açıklaması olmuştu.

Dikkat ettiyseniz o açıklamada, kendileri şöyle bir ifade de bulunmuştu:

“Biz belki yedi yıl sürecinde istediğimiz noktaya gelemedik ama şunu da söylemek istiyorum; bizi de istedikleri noktaya getiremediler.”

“Evet buraya dikkat! Bir gazete istenildiği yere getirtilmeye direnmiş ise, o gazete için, acaba yerinde durmak da bir ilerlemek değil midir?

Direnmek, duruşunda milim oynamamak için direnmek ve sonuçta stabil bir izlenim vermek de bir gelişim değil midir sizce?

Baskıların dayatmaların yer yer olduğu anlarda dahi duruşundan ödün vermeyip olduğu yerde kalabilme çabası da bir ilerlemedir.

Evet değerli okuyucular; bir beş saniye durun. Durun bakalım… Şöyle bir geçmiş ve şu an arası hızlıca gezinin.

Fark ettiniz mi acaba? Neyi mi?

Bu yedi yıl içinde kocaman bir aile olduğumuzu.

Hem de kossskocaman bir aile… s ‘ harfinin sayısındaki fazlalık, büyüklüğü ve sıcaklığı yeterince ifade edebildi diye düşünmekteyim.

Şimdi ise önümüzde sekizinci yıl var. Umut doluyum kendi adıma ve gurur duymaktayım başım dik, göğsüm kabarmış vaziyette.

Noktalı virgülü de sayarsam; virgülleri koyduğum yaşamımda, bazen bir adım öncesini unutmak istercesine, bazen hafızama kazımak istercesine; kimini bu yolculuğumda silerek, kimini ekleyerek, bazı güzellikleri yaşam yoluma katıp, bazı platformları değiştirerek geldiğim şu anki güzel noktada tabi ki VİRGÜL’ümün yoldaşlığı inkâr dilmez bir gerçek. On dan bir anlık ayrılmayı düşünmek mi? Hayır asla hiç düşünmedim.
O benim arkadaşım, dostum, abim, ablam, eşim, yoldaşım oldu.

Bazen keyiflendim yazılarımda, bazen dertleştim. Bazen hayallerimi, bazen siz okuyucularımdan gelen mesajları, bazen umutlarımı yazdım.

Depremde fırtınada güneşli günde hep birlikteydik. Bazen gerçek, bazen ironi, bazen bir senarist edasıyla karalamaya çalıştım naçizane.

Koskoca yedi yılda, her şartımda bana iyi geldin iyi ki varsın diyorum.

Bebekliğinin bitip, gelişiminin sağlıkla gerçekleşeceği güzel günlerin olsun.

Güzel yıllarımız olsun efendim.

Mutlu Noeller…