Türk Marketleri Fırsatçılık Yaptı Mı?

Koronavirüs tedirginliğini fırsat bilerek ürün fiyatlarını artıran, Viyana’da ve Avusturya’nın diğer bölgelerindeki Türk marketlerine büyük tepkiler olmuştu.   Başta, kolonya, makarna ve dezenfektanlar olmak üzere bir dizi ürün, koronavirüsü fırsat bilenler tarafından haksız fiyat artışıyla fahiş ücretlere ulaştırıldığı ileri sürülüyordu.  Bunun üzerine, sosyal medya platformlarında vatandaşlar tepkilerini dile getirmiş, bazı marketlerin yapmış olduğu bu fırsatçılık, tüm […]

Koronavirüs tedirginliğini fırsat bilerek ürün fiyatlarını artıran, Viyana’da ve Avusturya’nın diğer bölgelerindeki Türk marketlerine büyük tepkiler olmuştu.  

Başta, kolonya, makarna ve dezenfektanlar olmak üzere bir dizi ürün, koronavirüsü fırsat bilenler tarafından haksız fiyat artışıyla fahiş ücretlere ulaştırıldığı ileri sürülüyordu. 

Bunun üzerine, sosyal medya platformlarında vatandaşlar tepkilerini dile getirmiş, bazı marketlerin yapmış olduğu bu fırsatçılık, tüm Türk marketlerini fırsatçı konumuna düşürmüştü.  

Bir tarafta, zan altında kalan marketler, diğer tarafta kandırıldığını söyleyen tüketiciler. 

Artık her gün onlarca, fiyat artışıyla ilgili ihbar geliyor, Türkçe haber yapan bizlerin bunu görmezden geldiği söyleniyor ve suçlanıyorduk.  

Virgül, kendi Facebook platformlarında sadece yarım saatliğine, bu iddiaları tartışmaya açmış, yüzün üzerinde direk, yüzün üzerinde ise mesaj olarak, fiyatların artırıldığına dair bildirim almıştır.  

Gelen mesajlarda, özellikle Viyana’da etkin olan market zincirlerinde de bu artışın olduğu iddia edilmekteydi.  

İleri sürülen iddialar çok ciddiydi, zira salgın anında insanların korkuları üzerinden haksız rant sağlamak, savaşlarda ölenlerin üzerindeki değerli eşyaları çalmakla eş değerdi.  

Bir başka dikkate alınması gereken iddia ise, bazı marketlerin yaptığı ileri sürülen fırsatçılığı, Türkçe haber yaptığını ileri süren kimsenin yayınlamayacağı, sayfalarına taşımayacağı inancıydı.  

Bu habercilik acısından utanç duyulması gereken bir eleştiri olmakla beraber, insanlarda bu düşünceyi yaratan habercilerinde bir kez daha, iddia ettikleri ‘o araştırmacı’ gazeteciliklerini gözden geçirmelerinin de bir işareti olmalıdır. 

Toplumda oluşan bu kanı, burada haber yapan ve kendisine gazeteciyim diyenlerin ürünüdür. 

Hepimiz yeni den ve yeniden, içinde bulunduğumuz durumu gözden geçirmeli ve topluma karşı olan sorumluluğumuzu reklam gelirlerine eş değer tutmamayı düşünmeliyiz.  

Tekrardan konuya dönersek; Bizzat araştırdığım gelişmeler şu şekilde ilerlemiştir.  

Viyana, Linz, Wels, Wiener Neustadt, Graz gibi kentlerde bulunan gönüllü muhabirlerimiz ve orada bulunan ilişkilerimiz üzerinden, hemen hemen her bölgede bir veya iki marketin fiyat artışına gittiğini gözlemledik.  

Ama bunun yanında, halden pahalı ürünü alıp, fırsatçı damgası yememek için zararına satan marketçilerimizin olduğunu da gördük.

Bu da bizi çok mutlu etti.  

Kamuoyunda yayılan haberlerin çok olması, bütün marketlerin fırsatçılık yaptığı anlamına gelmemektedir.  

Şöyle ki; Bir marketin bir ürün üzerinde fiyat artışı yapması, aynı olayı birden fazla kişinin sosyal medyada afişe etmesi, değişik marketlerin fiyat artışı yaptığı gibi görünmekte ve toplum tüm marketlerin bunu yaptığı algısına kapılmaktadır.

Aslında herkesin bahsettiği marketler aynı marketlerdir, lakin farklı kişiler anlatınca, her anlatılan bir market olarak sayılmakta, bu nedenle de, anlatım çoğaldıkça, market sayısı da çoğalmış olmaktadır.

Sonuç olarak anlatılan marketler aynı. 

 

Marketler zinciri ETSAN’nın yapmış olduğu; ‘’Fiyat artışlarıyla ETSAN ailesinin bir alakası yok’’ basın açıklamasını haber yaptıktan sonra, ETSAN yönetimi bizimle iletişime geçerek, kendilerini zan altında bıraktığımızı ileri sürdüler. Yeni bir basın açıklaması yazarak, haberin içine konulmasını talep ettiler.  

Biz, ETSAN yönetimine, iddialar için neler söyleyeceksiniz sorusunu yönlendirdiğimizde, şirket bize; ‘’her türlü ispata açık olduklarını’’ belirtti.  

Yanıma aldığım maliye işlerinden anlayan bir arkadaşımla, ETSAN şirketinin merkez binasına gittik.  

Görmek istediklerimizi net bir biçimde dile getirdik.  

ETSAN, yılbaşından geçtiğimiz Perşembe gününe kadar, istediğimiz tüm ürünlerin kasa satış faturalarını önümüze serdi.  

Yaklaşık üç saat, fiyatlarının artırıldığı ileri sürülen ürünlerin satış kasa fişlerini inceledik.  

Ayrıca, okuyucularımızdan bize ulaşan faturaları, bilgisayardan bize çıkartarak, hangi şubelerinden ve saat kaçta aldıklarına kadar gösterdiler.   

ETSAN Yönetim Kurulu Üyesi ve Sahibi, ‘’isim hakkını verdikleri bir bayinin, kendilerinde domates kalmaması üzerine, halden pahalı domates alarak, dolayısıyla pahalı olarak sattığı bir olayı anlattı.’’ 

Kendilerinin 2,49 € ya sattıkları domatesin, pahalı almasından kaynaklı olarak fiyat yükselttiğini sistemden fark ettiklerini ve hemen müdahale ederek fiyatı tekrardan aşağı çektirdiklerini bize belgeler üzerinden ispatladı.

Zira market, 18 kişiye pahalı domates satmış, müdahale sonrasında fiyat normale döndürüldüğünü sistemin sakladığı faturalarda görmüş olduk.  

Ben ve arkadaşım, incelemelerimiz sonucunda herhangi bir fiyat artışı bulamadık.  

10. Viyana bölgesinde ve St. Pölten’de fatura dosyalarını bize açan marketlerinde fiyat artışına gitmediklerini gördük.  

Ama kimlerin, hangi ürünlerde fiyat artışına gittiğini bulduğumuzu da belirtmek isterim.  

Kendisine güvenen marketler, iddiaları çürütmek için bize veya bir başka gazeteciye bilgi bankalarını açabilir.

Biz bizi, dolayısıyla toplumu ilgilendiren bölümleri görür, diğer gördüklerimizi unuturuz… 

Yayınlama: 21.03.2020
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.